cüce fil ne demek?

Cüce filler, hortumlular takımının, adalarda allopatrik türleşme sürecinin sonucunda yakın atalarıyla kıyaslandığında daha küçük boylara (1,5 ila 2,3 metre civarında) evrimleşmiş tarihöncesi dönemde yaşamış ve soyu tükenmiş üyeleridir. Cüce filler, karada yaşayan büyük omurgalıların (genellikle memeliler) kaynak az olan çevrelere uyum sağlayabilmek için erken ergenleşen ve üreyebilen bireylerin seçildiği ve dolayısıyla da cüce formlara evrimleştiği ada cüceleşmesinin de bir örneğidir. Asya fillerinin adalarda yaşayan bazı popülasyonları da kısmen boylarının azaldığı bir süreçten geçmiş ve ortaya pigme fil popülasyonları çıkmıştır.

Cüce fillere ait fosil kalıntıları Kıbrıs, Malta, Girit, Sicilya, Sardinya, Kikladlar ve On İki Ada gibi Akdeniz adalarında ortaya çıkarılmıştır. Cüce stegodon kalıntılarının bulunduğu diğer adalar ise Sulawesi, Flores, Timor ve Küçük Sunda Adaları'nın diğer adalarıdır. Kaliforniya Channel Adaları'nda bir zamanlar Mammuthus columbi türü mamutlardan evrimleşmiş cüce Mammuthus exilis türü yaşamaktaydı.1 Saint Paul Adası'nda tüylü mamutların küçük boylu ırkları yaşamıştı ancak Vrangel Adası'nda bulunan mamutların artık cüce olmadığı düşünülmektedir.

Akdeniz Adaları

Cüce filler, Akdeniz'de Korsika ve Balear Adaları haricinde tüm önemli büyük adalara Buzul Çağı'nda yerleşti. Akdeniz cüce fillerinin genellikle anakarada yaşamış olan Elephas (Palaeoloxodon) antiquus türünden evrimleşmiş olduğu düşünülür ve Palaeoloxodon cinsinde sınıflandırılmaları gerektiği düşünülür. Bunlara bir istisna, Akdeniz adalarına endemik olarak tanınan ve mamut soyundan gelen ilk fil türü olarak görülen Sardinya'da yaşamış olan cüce mamut türü Mammuthus lamarmorae{{'}}dir. 2006 yılında yapılan bir genetik araştırmanın sonuçlarına göre de Girit'te bulunan Elephas creticus türünün de mamut soyundan gelmesi mümkündür ancak 2007 yılında yapılan başka bir inceleme bu DNA araştırmasının yanlışlarını ortaya koymaktadır.2

Buzul Çağı'nda deniz seviyesinin düşük olması nedeniyle Akdeniz adaları, arka arkaya değişik zamanlarda kolonileştirilmiş dolayısıyla da aynı adada farklı boylara sahip çeşitli türler ya da alt türler bulunabilmiştir. Örneğin Sicilya'nın üç ayrı dalga hâlinde hortumlular tarafından kolonileştirildiği görülmektedir. Bu endemik cüce filler, farklı adalarda ya da takımadalarda bulunan farklı adalarda taksonomik açıdan da farklıydılar.

Akdeniz adalarında bulunan cüce fillerin adalara geldikleri zaman, filogenetik ilişkiler ve taksonomik konumları hakkında birçok belirsizlik bulunur. Adalarda yaşayan cüce fillerin soyunun tükenmesi adaya insanoğlunun ayak basmasıyla bağlantılandırılmamıştır. Bunun dışında palaentolog Othenio Abel 1914 yılında3 böyle fillerin iskeletlerinin bulunmasının, kafatasında hortumun bulunduğu yerdeki boşluğun dev bir göz çukuru olarak algılanıp bu iskeletlerin dev kikloplara ait olduğu kanısın yayılmasına neden olduğu savını ortaya atmıştır.

Sardinya

Sicilya ve Malta

Girit

2006 yılında yayımlana DNA incelemesinden sonra Elephas (Palaeoloxodon) creticus türünün Mammuthus creticus olarak adlandırılması önerilmiştir. Başka araştırmacılar ise daha büyük olan örneklerin Elephas antiquus creutzburgi alt türü altında sınıflandırılmasını önermiştir. 2007 yılında yapılan bir araştırmada ise Poulakakis ve arkadaşlarının 2006 yılında yayınladıkları teoride5 bulunan DNA araştırmasının zayıf noktaları gösterilmiştir ve geçersiz olduğu savunulmuştur.6

Kıbrıs

Kıbrıs cüce filinin soyu günümüzden 11.000 yıl önce tükenmiştir. Vücut ağırlığının, 10 ton olan atasının yaklaşık %2'si yani 200 kg. kadar olduğu tahmin edilmektedir. Bu cüce filin azı dişlerinin boyutu anakara Palaeoloxodon antiquus türünün yaklaşık %40'ına kadar küçülmüştür.

Bu türün kalıntıları ilk olarak Dorothea Bate tarafından Kıbrıs'ta Girne'nin tepelerinde bir mağarada 1902 yılında ortaya çıkarılmış ve 1903 yılında yayımlanmıştır.78

Kikladlar

Delos, Nakşa, Termiye, Koyunluca ve Değirmenlik adalarında Palaeoloxodon cinsi fil kalıntıları bulunduğu kaydedilmiştir. Delos fili küçük bir Elephas antiquus ile aynı boyutta iken Nakşa fili de Elephas melitensis ile aynı boyutlardadır. Termiye, Koyunluca ve Değirmenlik filleri tanımlanmamıştır.

On İki Ada

Rodos'ta endemik cüce fil kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Bu fil Elephas mnaidriensis ile benzer büyüklüktedir.

İlyaki adasında iki grup cüce fil kalıntısı bulunmuştur. Boyları Elephas mnaidriensis ve daha küçük olan Elephas falconeri türlerine benzer ancak iki grup eşeysel dimorfizm olduğunu belirtir.910 Fosil kalıntıları ilk olarak Palaeoloxodon antiquus falconeri olarak tanımlanmıştır. Ancak bu ad Malta adasında bulunan cüce filler için kullanılmaktadır. Dolayısıyla, iki ada arasında bir göç yolu bulunduğu kanıtlanamadığı için İlyaki'de bulunan filler için bu isim kullanılmamalıdır. Bu tür şimdi Elephas tiliensis olarak adlandırılmaktadır.11

İlyaki cüce fili DNA sekansı incelenen ilk cüce fil türüdür. Bu araştırmanın sonucu önceki morfolojik raporlarla uyumludur ve Palaeoloxodon, Elephas cinsine Loxodonta veya Mammuthus cinsine olduğundan daha yakın akrabadır. Yeni kemik kalıntılarının incelenmesinden sonra yeni tür adı Elephas tiliensis İlyaki cüce filine verilmiştir. Avrupa'da soyu en son tükenen Palaeoloxodon cinsi fildir ve yaklaşık 4.000 yıl önce soyları tükenmiştir.

Kaliforniya Channel Adaları

Mamut türü olan Mammuthus columbii Buzul Çağı'nın sonunda ayrı, izole bir popülasyona da sahipti. Tam olarak izolasyon zamanı bilinmese de yaklaşık 40.000 yıl önce Kaliforniya Channel Adaları'nda bu gruplardan biri bulunmaktaydı. Adada daha küçük hayvanlardan oluşan yeni bir tür evrimleşti: Mammuthus exilis. Bu cüce mamutların omuz yüksekliği 150 ila 190 cm. arasında değişmekteydi.

St. Paul Adası ve Vrangel Adası

Mamutlar, Bering Denizi'nde Saint Paul Adası'nda daha uzun süre hayatta kalmış, yaklaşık 6.000 yıl kadar önce soyları tükenmiştir.12 Mamut popülasyonunun burada korunması yerel coğrafi, topoğrafik ve iklimsel koşullarla açıklanabilir. Burada step bitkileri korunmuş ve insan kolonileri kurulması gecikmiştir. St. Paul Adası bu coğrafi izolasyon özelliklerine sahiptir ve tüylü mamutun ortadan kaybolmasında insanların bu hayvanları avlamasının önemi olduğunu gösterir.

Son Buzul Çağı'nda tüylü mamutlar Arktik Okyanusu'nda Vrangel Adası'nda günümüzden 1700 yıl önceye kadar yaşamışlardır ki bu bilinen en son soyu tükenen mamut popülasyonudur. Vrangel Adası anakaradan yaklaşık 12.000 yıl önce ayrılmıştır. Omuz yüksekliği 180–230 cm arasında olan Vrangel adası mamutları bir süre "cüce mamutlar" olarak değerlendirildi.13 Ancak bu sınıflandırma, 199'da yapılan İkinci Uluslararası Mamut Konferansı'ndan beri tekrar gözden geçirilmiştir ve bu tür gerçek "cüce mamut" olarak sayılmamaktadır.14

Endonezya

Sulawesi ve Flores'te Buzul Çağı'nın ortalarına kadar olan zamandan kalma, aralarında cüceleşmiş fillerin de bulunduğu endemik ada faunasının kanıtlarına rastlanmıştır. Buzul Çağı'nın ortalarından bu cüceleşmiş fillerin yerine bölgeye yeni gelmiş olan orta ve büyük boylu filler yerleşmiştir.

Flores

Flores'te Stegodon türlerinin gelişimine göre endemik cüce fillerden Buzul Çağı'nın başlarına ait olan Stegodon sondaarii türünün yaklaşık 840.000 yıl önce soyunun tükendiği düşünülmektedir. Bu cüce türün yerine daha büyük ve orta boylu olan ve Cava Adası ile Wallacea'da bulunan Stegodon trigonocephalus grubu ile yakın akraba Stegodon florensis türü geçmiştir. Muhtemelen volkanik patlamalar nedeniyle bu Stegodon türünün de yaklaşık 12.000 yıl önce soyu tükenmiştir.

Sulawesi

Buzul Çağı boyunca cüceleşmiş Stegodon sompoensis Sulawesi'de yaşamıştır. Omuz yükseklikleri 1,5 m. civarındaydı.

Notlar

Orijinal kaynak: cüce fil. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Abel'in savı Adrienne Mayor tarafından The First Fossil Hunters: Paleontology in Greek and Roman Times kitabında kaydedilmiştir. (Princeton University Press)

    1. [Bkz. ed., 2001: ISBN 0691089779]
  2. Symeonides, N. K.; et al. (2001). "New data on Palaeoloxodon chaniensis (Vamos cave, Chania, Crete) ". In Cavarretta, Giuseppe (ed.), The World of Elephants - International Congress, Rome 2001, Rome 2001, 510-513. ISBN 88-8080-025-6

  3. Bate, D. M. A.: Preliminary Note on the Discovery of a Pigmy Elephant in the Pleistocene of Cyprus in Proceedings of the Royal Society of London Vol. 71 (1902 - 1903), pp. 498-500

  4. Dorothea Bate, Cyprus work diary 1901–02, 3 volumes, Natural History Museum's earth sciences library, palaeontology MSS

Kategoriler